bugün
- anın görüntüsü13
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz14
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- iğrenç bir his tarif et14
- suriyeliler suriye'ye dönsün10
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması17
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki11
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- bik bik'in balona binmesi10
- hamas bir terör örgütüdür24
- tilki ailesi9
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- adolf hitler9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel15
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
entry'ler (259)
Geçenlerde Lord of the Rings in Concert etkinliğinden önce "Teras kattaki burgerda 2li menü" yeme hayalleriyle gittiğim mekan.
istanbul'da oturmuyorum,istanbul'da oturan fakir olduğunu bildiğim arkadaşlar her gün burda. E ben de bi ikili kampanya menüsü yiyeyim dedim. Demez olaydım.
O günden sonra psikolojik travma yaşadım.
Girişini bulmak için bir süre harcadıktan sonra, "tom's kitchen" adli bir restoran tarafindan girdik. Millet bakiyor tabi "bunlar hayirdir ya hahah, ay burasi köle teri koktu" falan dediler herhalde içlerinden.
(bkz: köle teri)
Neyse baktım herkes macbooklar takım elbiselerle havyarını yiyor. Biraz gezineyim de tanıdık mağaza bulayım ordan sonra Burger King i de bulurum dedim. Orda gördüğüm en tanıdık mağaza Lui Vitondu, gerisi zaten işte Burberry, Cavalli falanlar filanlar. Millet çılgın gibi bize bakıyor ama. Utanmasalar kiyafetlerimizin etiketlerine bakıp "aaa Koton markasıyla buraya alamıyoruz ya, maalesef. hamfendi lütfen şu taraftan çıkış yapabilir misiniz?" diyecekler.
Bir baktım Apple store ortadaki meydanda. Gelmişken bir görelim dedik. oraya doğru gittik. Apple store un çatısı cam, içerisini görüyoruz, içeride insanlar var deli gibi bişilerle uğraşıyor ama girişini bulamıyoruz. Şaka gibi. Tam ümidi kesmiş giderken, işte oradaydı... yerin 2 kat altına doğru uzanan yürüyen palet. bindik ona indik aşağıya. allahim yareppim Mc donalds, Popeyes, Burger King, Koton, mango bilmem ne "fakir magazalari"nin hepsi yerin dibinde. içerisi leş gibi köle teri kokuyor.*
gittik burger king'den 2li menümüzü aldık misler gibi de yedik doyduk. bir ara tepsileri alıp tom's kitchen in önündeki banklara oturmayı düşünmedik değil.
Sonra bi apple store a uğradık, tüm fakirler gibi biraz teknoloji kurcaladık filan.
Çıkış kapısını bulmaya çalışırken temiz hava kokusunu takip ettik de bulduk.
Dönen kapıdan geçerken bir koku sezdim böyle oda parfumuyle ilaç kokusu karışımı ve o an anladım ki fakirleri burada dezenfekte edip zengin katına gönderiyorlar.
yine yürüyen palete bindik yukarı çıktık. çıkarken de 2 gencin dudaklarından dökülen şu cümleleri duyduk
"olsun be oğlum çaya ekmek banarız."
evet sözlük zorlu center iste boyle bir yer. fakirler zenginlerin goz zevkini bozmasin diye yer altina gonderilip dezenfekte edildiği bir yer.
demek ki fakir arkadaşlarım da o yer altında takılıyormuş bunu da anlamış oldum.
Sonuç: istanbul'da yaşayıp buraya giden insan maldır.
p.s lotr konserini en önlerden izledik nasıl zenginsek artık.*
istanbul'da oturmuyorum,istanbul'da oturan fakir olduğunu bildiğim arkadaşlar her gün burda. E ben de bi ikili kampanya menüsü yiyeyim dedim. Demez olaydım.
O günden sonra psikolojik travma yaşadım.
Girişini bulmak için bir süre harcadıktan sonra, "tom's kitchen" adli bir restoran tarafindan girdik. Millet bakiyor tabi "bunlar hayirdir ya hahah, ay burasi köle teri koktu" falan dediler herhalde içlerinden.
(bkz: köle teri)
Neyse baktım herkes macbooklar takım elbiselerle havyarını yiyor. Biraz gezineyim de tanıdık mağaza bulayım ordan sonra Burger King i de bulurum dedim. Orda gördüğüm en tanıdık mağaza Lui Vitondu, gerisi zaten işte Burberry, Cavalli falanlar filanlar. Millet çılgın gibi bize bakıyor ama. Utanmasalar kiyafetlerimizin etiketlerine bakıp "aaa Koton markasıyla buraya alamıyoruz ya, maalesef. hamfendi lütfen şu taraftan çıkış yapabilir misiniz?" diyecekler.
Bir baktım Apple store ortadaki meydanda. Gelmişken bir görelim dedik. oraya doğru gittik. Apple store un çatısı cam, içerisini görüyoruz, içeride insanlar var deli gibi bişilerle uğraşıyor ama girişini bulamıyoruz. Şaka gibi. Tam ümidi kesmiş giderken, işte oradaydı... yerin 2 kat altına doğru uzanan yürüyen palet. bindik ona indik aşağıya. allahim yareppim Mc donalds, Popeyes, Burger King, Koton, mango bilmem ne "fakir magazalari"nin hepsi yerin dibinde. içerisi leş gibi köle teri kokuyor.*
gittik burger king'den 2li menümüzü aldık misler gibi de yedik doyduk. bir ara tepsileri alıp tom's kitchen in önündeki banklara oturmayı düşünmedik değil.
Sonra bi apple store a uğradık, tüm fakirler gibi biraz teknoloji kurcaladık filan.
Çıkış kapısını bulmaya çalışırken temiz hava kokusunu takip ettik de bulduk.
Dönen kapıdan geçerken bir koku sezdim böyle oda parfumuyle ilaç kokusu karışımı ve o an anladım ki fakirleri burada dezenfekte edip zengin katına gönderiyorlar.
yine yürüyen palete bindik yukarı çıktık. çıkarken de 2 gencin dudaklarından dökülen şu cümleleri duyduk
"olsun be oğlum çaya ekmek banarız."
evet sözlük zorlu center iste boyle bir yer. fakirler zenginlerin goz zevkini bozmasin diye yer altina gonderilip dezenfekte edildiği bir yer.
demek ki fakir arkadaşlarım da o yer altında takılıyormuş bunu da anlamış oldum.
Sonuç: istanbul'da yaşayıp buraya giden insan maldır.
p.s lotr konserini en önlerden izledik nasıl zenginsek artık.*
yaşatmaya çalıştığım 3 annesiz kedi var. 4lerdi 3 oldular. yarın sabaha 2 olabilirler. elimden gelen bu sefer yetmeyecek galiba.
cbs romantik komedisi (bkz: jane the virgin) in birebir kopyası dizi. Tam anlamiyla rezaletin rez'inde bir yapim. Orjinalinin castina baksaniz bile yeter. Hele ki benim gibi jane the virgin izleyicisiyseniz repliklerine kadar birebir cevrildigini gorebilirsiniz. Cidden rezalet.
An itibariyle programında resmen milf senaryoları dönüyor. Kızın erkek arkadaşı, kızın annesiyle kaçmış falan. Uşak'ta bir köyde oluyor lan bu olay?!
(bkz: eksilemeye doyamadım)
Trollük denen olay zeka gerektirir. Olmamışsın sen, git annene söyle seni bi daha yapsınlar.
Trollük denen olay zeka gerektirir. Olmamışsın sen, git annene söyle seni bi daha yapsınlar.
Senelerdir bu kadını izliyorum. Daha popi olmadan evvel de izliyordum. Kusursuz cinayet için e-ders veren hoca resmen. Nelere dikkat edeceksin, napicaksin tüm püf noktalarını anlatıyor. *
Kendisiyle dalga geçebilen kızçe.
Whatsapptan "3g nasıl açılıyor" diye soran annedir. Ah annem ya.
Tabi ki de (bkz: plants vs zombies 2)
- Naber kızım (ahtapot emojisi, salyangoz emojisi) demektir.
Ne alaka anne? Ne alaka? (Gülerken ağlayan surat)
Ne alaka anne? Ne alaka? (Gülerken ağlayan surat)
Odaya girdikten sonra "paranı aşağıda peşin ödedim." demek.
Bir rivayettir.
Söylenene göre kediler cin olarak tanımladığımız varlıkları görebilmektedir.
3 tane kedim var. Gece uyandığımda her seferinde mutlaka birinden birini saçma sapan yerlere dik dik bakarken yakalıyorum. Ben de bakıyorum bakıyorum bir sey göremiyorum. Kediyi dürtüyorum, ne var oğlum neye bakıyorsun diyorum. Yok ayırmıyor gözlerini. En son kalkıp ışığı yakıyorum, öyle uyuyorum. Allahın belası hayvanlar ama seviyorum napayım.
Söylenene göre kediler cin olarak tanımladığımız varlıkları görebilmektedir.
3 tane kedim var. Gece uyandığımda her seferinde mutlaka birinden birini saçma sapan yerlere dik dik bakarken yakalıyorum. Ben de bakıyorum bakıyorum bir sey göremiyorum. Kediyi dürtüyorum, ne var oğlum neye bakıyorsun diyorum. Yok ayırmıyor gözlerini. En son kalkıp ışığı yakıyorum, öyle uyuyorum. Allahın belası hayvanlar ama seviyorum napayım.
Kaşları kalın, saçları amelie tarzı kısa ve küt kesilmiş, büyük ihtimalle mavi ve ya pembe saçlı, dudaklarını kalemle çizmiş, dövmeleri olan, sigara içen, +1000 takipçili +250 beğenili instagram profili olan kadındır.
Ben ayrılmak istemiyorum. Nası yapalım?
Gençken deli müzik yapan, yaşlandıkça haliyle softlaşan grup. Beğenmiyorum uzun bir süredir. Zaten soundtrack yapmaktan adam akıllı albüm yapmadılar. Öf.